Yönetmen : James Wean
Leigh Whannel, Cary Elwes, Dany Glover, Michael Emerson
Korku, Gerilim, Gizem
“Hayatta kalmak için ne kadar kan dökmeniz gerekir?"
Hikaye, Doktor Gordon’un eski ve izbe bir banyoda, ayak bileğinden
zincirlenmiş bir halde uyanması ile başlar. Banyonun ortasında bir ceset, diğer
tarafında ise aynı şekilde ayak bileğinden zincirlenmiş başka birisi
yatmaktadır…
Adam, eski ve izbe bir banyonun küvetinde uyandığında hiçbir şey anlamaz.
Karanlıktan kurtulup, ışıklar açıldığında ise banyonun ortasında kanlar
içerisinde bir ceset yatmaktadır. Adam, ayak bileğinden zincirlenmiş bir
haldedir ve banyonun karşı tarafında da Doktor Gordon aynı şekilde durmaktadır.
Kurtulma arayışları içerisinde hem Adam hem de Doktor Gordon kendileri için
kayda alınmış bir ses kasedi bulurlar…
Ve oyun başlar. Oyun oynanırken, neden ve nasıl bu duruma düştüklerinin
farkına varacaklar, sırlar ortaya dökülecek, bir ölüm/fedakarlık savaşı
başlayacaktır.
Çokça konuşulan ve en başarılı korku gerilim filmleri arasında gösterilen
“Saw”ın ardından, bu haklı ününü daha fazla başarı(!) ve mümkünse çok daha
fazla gişe hasılatı toplama adına 6 devam filmi daha çekildi. Serinin 2, 3 ve
4. filmlerinde yönetmen Darryn Lynn Bousmann olurken senaryo hala Leigh Whannel’in
ellerindeydi. Sonrasında serinin 5. Filminde yönetmenlik koltuğuna David
Hackl oturdu ve senaryoda Patrick Melton, Marcus Dunstan ikilisine emanet
edildi. Seri bitecek gibi değildi… Serinin 6. Filmi 2009 yılında tamamlandı, bu
sefer yönetmen koltuğunda Kevin Greutert vardı. Kevin Greutert ile beraber 2010
yılında “Saw 3D” ile serinin finali yapıldı.
Saw II bir nebze olsa da başarılı bir devam filmi olarak düşünülebilir
ancak serinin yeni bölümlerinde (!) gittikçe artan şiddet ve kanın ve gerçekçi
olmak gerekirse vahşetin dozajı, öldürülen onlarca insan, filmin gayet “abartı”
bir hikayeye dönüşmesine neden oluyor. Çokça kan, bolca kemik ve hareket
isteyen seyirci için bu durum iyi olabilir ancak “Saw”ın ilk filmini izleyenler
ve gerçekten hayran kalanlar için bu durum “keşke devamı gelmeseydi”
noktasına doğru ilerliyor.
Bir ara saymaya karar verdiysem de sonra saymaktan vazgeçtiğim “oyun
kurbanları” sayısı herhalde 50’yi geçmiştir. Bir o kadar da “Saw” ve
“mirasçılarını” ararken öldürülen polislerin sayısını da eklersek, abartının
dozajını daha iyi anlatmış olabilirim sanırım.
“Saw” her yönüyle çok ama çok başarılı bir film olsa da geriden gelen diğer
bölümler, aslının çok altında kalan birer taklit olmaktan kurtulamıyor. Saw’ın
şansızlığı da bu olsa gerek.
Ancak serinin geri kalan filmlerinin de asıl şanssızlığı ilk film. Zira
gerilim, kan ve şiddet seven sinemaseverler için “vasatın üstünde"
filmler.
“Saw”ı muhakkak izleyin, serinin geri kalanı için vereceğiniz karar ise tamamen
size kalmış. Bol vaktiniz çoksa, kan ve şiddet dolu filmlerden hoşlanıyorsanız,
akıl oyunları da ilginizi çekiyorsa, neden olmasın…
Filmin müzikleri ise oldukça başarılı, Özellikle her final sahnesinde,
çalan final müziği "fevkalade"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder