Yönetmen : Quentin Tarantino
Uma Thurman, Vivicia A. Fox, Lucy Liu, Darly Hannah, Sonny Chiba
Quentin Tarantino’nun Reservoir Dogs, Pulp Fiction ve Jackie Brown’dan sonra 4. Filmi. Kill Bill ile Quentin Tarantino’yu benzersizleştiren özellikler devam ederken, şiddetin çıtası çok yükseğe çıkıyor. Bu şiddet çıtası Tarantino’nun çok hoşuna gitmiş olacak ki, Kill Bill sonrası bütün filmlerine de bu şiddet damga vuruyor.
Basit hikayelerden, çok iyi filmler çıkarma konusunda bir
uzman olan Tarantino, Kill Bill’de de basit bir intikam hikayesini ince ince ve
özel işleyerek ortaya çok müstesna ve kült bir film çıkarıyor.
Ölümcül Engerekler suikast timinin gözde suikastçısı bir gün
aniden timden ayrılır ve ücra bir köy kasabasında sürpriz bir nikah yapmaya
karar verir. Artık o bir suikastçi değil, gelindir. Eski ekibi, “The Bride”ı yalnız
bırakmayacak ve kilise bir katliama tanık olacaktır.
Öldü sanılarak bırakılan The Bride, sonrasında hastanede
uzun bir yaşama savaşı verecek, uyandığında ise kendisine ve çocuğuna (!)
bunları yapanlardan intikam almak için yola çıkacaktır. Ölüm listesini hazırlar
ve işe koyulur.
Vernita Green, O-ren İshi, Budd, Elle Driver ve Bill…
Bundan sonra bol şiddet ve bol kan, kesik kollar ve kesik
bacaklar izleyicinin önüne atılacaktır.
"Bende eksik olan merhamet, acıma duygusu ve bağışlayıcılık. Akıl değil." (The Bride)
Her ne kadar hikaye basit olsa da Tarantino’nun ustalığı “karakter”
oluşturmada ve bu karakterleri özel kılmakta yatıyor. Kill Bill serisinde de bu
özel karakterlere rastlıyoruz. Sadece “The Bride”in intikam arzusu değil, O-Ren
İshi, Hattori Hanzo, Gogo Yubari gibi karakterler ve özellikleri de Kill Bill’i
çok iyi tamamlıyorlar. Benim favorim Hattori Hanzo.
“Tanrı'ya 28 yıl önce bir daha yapmayacağıma yemin ettiğim şeyi yaptım. ''insanları öldüren bir şey'' yarattım ve bunda başarılı oldum. Bunu yaptım çünkü felsefi olarak amacını anlıyorum. Sana, kendini beğenmişlik yapmadan, bunun en iyi kılıcım olduğunu söyleyebilirim. Yolculuğunda Tanrı'yla karşılaşırsan bununla Tanrı'yı bile kesersin” (Hattori Hanzo)
Yine O-Ren İshi’li bölümlerde kullanılan Japon Manga sanatı
da Tarantino’nun ilk kez başvurduğu bir yöntem.
Tarantino’nun ayak fetişizmi ve bunu gösterme arzusu yine
Kill Bill’de de ortaya çıkıyor. Diğer filmlerine nazaran ise Kill Bill Volume 1’de
daha az diyalog izliyoruz. Kill Bill’i özel yapan unsurlardan birisi de
müzikleri. Yıllar geçse de unutulmayacak ve Kill Bill ile özdeşlenecek
müzikleri filmin etkisini arttırmada çok başarılı.
Şiddet ve kandan bahsetmiştik. Ancak söylemeden geçmemek
lazım. Bolca kanın aktığı, kolların, bacakların kesildiği sahnelerin
koreografisi o kadar başarılı ki, diğer tüm özelliklerin yanına Kill Bill’i
özel kılan özelliklerin başında geliyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder