Yönetmen : Asghar Farhadi
Payman Maadi, Leila Hatemi, Sareh Bayat
Dram, Gizem
Çok köklü bir geçmişi olan, dünya çapında tanınmış ve büyük
yönetmenler çıkaran İran sinemasının 2000 sonrası en başarılı yönetmenlerinden
birisi olan Asghar Farhadi, İran’da geçen basit ve gündelik meseleleri bir
edebiyatçı titizliğiyle, bir sinemacı özeniyle anlatmayı başarıyor. “Jodaeiye
Nader az Simin /A Separation” da Asghar Farhadi’nin en iyi filmlerinin başında
geliyor.
Boşanma aşamasında ve çocuklarının velayeti konusunda
çatışma yaşayan iki yetişkinin ayrılık hikayesini izlerken yavaş yavaş filme
ısınıyorsunuz. Nader’in Alzheimer hastası olan babasına karşı sonsuz merhameti,
Simin’in yaşadığı kırılganlık ve kızgınlık derken evler ayrılır ve Nader
babasına bakması için bir yardımcı kadın aramaya başlar. Razieh, Nader’in
babasına bakmak için bazı şartlar öne sürer ve hikaye acı bir noktaya doğru
ilerlemeye devam eder.
- Senin, onun oğlu olduğunu hatırlıyor mu?
- Ne fark eder ki? Ben onun babam olduğunu biliyorum
Farhadi filmlerinde meseleler ne kadar sade olsa da her
meselenin ortasında seyirciyi diken üstünde tutan “ana soru” sürekli cevap
arıyor kendine. Ama filmin tek özelliği
elbette bu “merak” ettirme başarısı değil. İran’ın sosyal ve toplumsal
özelliklerini o kadar sade ve net anlatıyor ki Farhadi, İran’a gitmeden İran
ile ilgili bir çok meseleye vakıf oluyorsunuz. Bu “tasvir becerisi" hikaye
anlatma yeteneği gelişmiş olan yönetmenin kısa kesmeden alabildiğince yeterli
zamanı kullanma isteğinin de bir sonucu. Ve politikaya girmeden salt gerçeği
anlatma arzusunun. Burada “politikaya girmeden” vurgusunu özellikle yaptım. Zira
Farhadi politik filmler yapmıyor ama gerektiği zaman politik eleştiri yapmaktan
da çekinmiyor. Sistemi ve uzantılarını ya da toplumsal yapıyı eleştirirken,
bunu “naif” bir gerçekçilikle anlatıyor Farhadi. Derdi “gerçek”. Ve elbette
insan. Bütün duygularıyla insan. Kızgın, kırılgan, pişman, meraklı ve çaresiz
insan. Farhadi, insanı anlatmayı da çok iyi bir şekilde başarıyor.
Merak, tasvir ve insan. Farhadi’nin gerçekçiliğinin,
hikayeciliğinin ve yönetmenliğinin 3 temel noktası. Ve 3 noktada da çok
başarılı bir yerde duruyor.
Yeniden A Separation’a dönelim.
Nader rolünde Payman Maadi, olağanüstü bir oyunculuk
sergiliyor. Bu olağanüstü oyunculuk tabiri, sinema müktesebatında çok fazla
kullanılsa da bu tanımın hakkını en iyi veren performanslardan birisi Payman
Maadi’nin Nader performansı. Babasına karşı olan sonsuz bağlılığı ve merhameti,
haklılığını ararken ortaya koyduğu sakinliği ile Nader izleyiciyi derinden
etkiliyor. Ve elbette Simin rolünde Leila Hatami. Nader’in karşısında, güçlü,
kendinden emin ve boşanma arifesindeki bir kadın olan Simin rolünün hakkını
fazlasıyla vermiş. Razieh rolünde Sareh
Bayat da filmde üzerine düşeni fazlasıyla yapmış. Razieh’e kızsanız da
çaresizliğini anlayabiliyorsunuz ve görüyorsunuz ki bu hikaye de en çok
kaybeden Razieh olmuş.
Farhadi, Jodaeiye Nader az Simin’de merak, tasvir ve insan
konularını hikayeciliği ile çok iyi kotarırken, kamerasını da ustalıkla
kullanıyor. Ve elbette kurgu. Filmin boşa çekilmiş tek bir sahnesi, boşa giden
tek bir sözcüğü yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder