Yönetmen : Paul Greengrass
Matt Damon, Franka Potente, Brian Cox, Joan Allen, Julia Steles
Aksiyon, Gerilim
Jason Bourne kim olduğunu bulmuş gibidir. Şimdi aklını
dinlendirme ve sevdiği kadınla huzur içerisinde bir yaşam sürme zamanıdır.
Jason Bourne’in bilmediği şey ise içicice dairelerden oluşan karanlık bir
organizasyonun sadece ilk katmanını delmiş olmasıdır. Jason Bourne, rahat
bırakılmayacak kadar tehlikeli bir adamdır ve daha ne kadar zarar vereceği
kestirilemediğinden, biran önce icabına bakılmalıdır. Artık hem Jason Bourne
hem de Gizli Servis dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Ya her şeyin üstü
profesyonelce kapatılacaktır ya da Jason Bourne hem intikam alacak hem de daha
derinlere ulaşacaktır. Bu hesaplaşma Amerikan Gizli Servisi’nde de taşları
yerinden oynatacaktır. Zira Jason Bourne, Gizli Servis içindeki “hainleri” de
deşifre edecektir.
- Onlar hata yapmazlar, rastgele iş yapmazlar. Daima bir amaçları bir hedefleri vardır
Serinin ikinci filmi “The Bourne Supremacy”’de
yönetmenlik koltuğunda bu kez Paul Greengrass var. Macera kaldığı yerden devam
ederken, ilk filmde dikkat çeken bütün unsurlar yeniden ustaca harmanlanıyor,
filmin hikayesine bu kez “İntikam” da yerleştiriliyor.
- O orospu çocuğunu bulup yere sereceğiz. Artık Jason Bourne’un bu teşkilatı yok etmesine izin vermeyeceğim
The Bournde Identy’de Napoli’de başlayan yolculuk,
Supremacy’de de değişik şehirlerde devam ediyor. Paris’ten sonra bu kez Berlin
ve Moskova’nın sokaklarını arşınlıyoruz. Peşinde yine usta katiller var ve
Bourne yine yeteneklerini konuşturma, zekasını keskinleştirme konusunda
kusursuz. Bu kez Amerika’da makul bir yetkili de bulmuş gibidir; Pamela Landy.
Bourne Identy’de ortaya çıkan hız ve heyecan aynı
kaliteyi yakalıyor hatta bir tık ileriye taşınıyor. Serinin ilk filminde
seyirciyi afallatan; titreyen kamera kullanımı, Supremacy’de devam ediyor.
İzleyici biraz yorsa da, bu teknik izleyenlerin filmin ve o sahnenin içinde
yüksek bir dikkatle tutunmasını ve sahneyi daha iyi yaşamasını sağlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder