Yönetmen : Tom Tkywer
Ben Whishaw, Dustin Hoffman, Rachel Hurt-Wood, Alan Rickman
Uyarlama, Gerilim, Dram
Alman yazar Patrick Süskind’in aynı adlı romanından
uyarlanan, Tom Tkywer’in yönetmenlik koltuğuna oturduğu sıradışı bir katilin 18.
Yüzyıl Fransa’sındaki hikayesinin anlatıldığı sıradışı bir film Perfume: The Story Of a Murder
Jean-Baptiste
Grenouille, Paris’in pis kokularda dolu pazarında ölüme terkedilen
ancak hayata tutunan küçük bir bebektir. Ancak Jean-Baptiste bu dünyada başka
kimsede olmayan bir yetenekle doğar; Her türlü kokuyu farketmek.
Kokular onun zor dünyasında hayata tutunmak için
sığınabileceği tek limandır. Bu tutkusu bir gün başına iş açacak, daha önce
duymadığı güzellikte bir kokunun peşinden sürüklenmesine neden olacak ve hiç istemediği
halde bir kadını öldürmek zorunda bırakacaktır.
“Müzik gibi parfüm de 4 ana notadan yani esanstan oluşur. Bunlar harmoni oluşturacak şekilde dikkatle seçilmelidir. Her parfümde 3 akort vardır: Baş, kalp ve ana. Toplamda 12 nota. Baş akort, ilk izlenimi içerir, etkisi birkaç dakika sürer. Kalp akort parfümün temasıdır, birkaç saat sürer. Son olarak Ana akort parfümün gidişatıdır, birkaç gün sürer. Mısırlılar, orijinal bir parfümün ekstra bir nota ekleyerek yapılabileceğine inandılar. Diğerlerini saf dışı bırakacak son bir esans!
Efsaneye göre, firavunun mezarı açıldığında aradan geçen binlerce yıla rağmen ortaya öyle güzel ve güçlü bir koku yayıldı ki, dünyadaki her bir insan bir saniyeliğine kendisini cennette hissetti.
12 esans keşfedilebildi. Ama 13. esans yani en önemlisi asla bulunamadı”
Sonrasında ise ününü eskilerde bırakmış parfüm uzmanı olan
Giuseppe Baldini ile tanışacaktır. Baldini’den bir parfüm yaratmak için uygulanması
gereken teknikleri öğrenen Grenouille, dönüşü olmayan bir yola girmiştir artık.
Dünyanın en iyi parfümünü yaratmak için acımasız, duygusuz ve sessiz olmak
zorundadır. Paris, bu çabaları için yetersiz bir yerdir, onu zaferine
ulaştıracak yer ise Grasse’dir. Sonrasında Grasse’de lavanta ve gül kokuları
arasında ölü kadınlar bulunmaya başlanır. Şehir korku içerisindedir. Grenouille
ise parfümünü kusursuz bir hale getirmek için çalışmaktadır.
“İnsanların ruhu, kokularıdır”
Jean-Baptiste
Grenouille karakteriye Ben Whishaw, oldukça başarılı. Ve elbette
Dustin Hoffman. Hoffman, Giuseppe Baldini rolüyle ne kadar büyük bir karakter
oyuncusu olduğunu gösteriyor. Hem Paris şehri hem de Grasse şehri fevkalade
yansıtılmış. Özellikle Paris’in nezih kokuları ile pislik kokan sokakları
arasındaki uçurumun yansıtılması, mimarisi ve gündelik yaşamının anlatılması
oldukça başarılı. Böylelikle dönemin Fransa’sının sosyo-kültürel ve ekonomik
durumunun da ayırdına varabiliyor seyirci. Sanat yönetiminin hakkını vermek
gerekiyor. Sonu başından belli (!) bir hikayeyi anlatmak oldukça zor olsa da
hem Tom Tkywer’in yeteneği, hem hikayenin tuhaflığı ve elbette korkunçluğu
filmi önemli kılıyor. Başarılı parçalara kurgu ve oyunculuk da eklenince ortaya
gayet iyi bir film çıkıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder