#245 Perfume : The Story Of a Murder - 2006



Yönetmen : Tom Tkywer
Ben Whishaw, Dustin Hoffman, Rachel Hurt-Wood, Alan Rickman
Uyarlama, Gerilim, Dram


Alman yazar Patrick Süskind’in aynı adlı romanından uyarlanan, Tom Tkywer’in yönetmenlik koltuğuna oturduğu sıradışı bir katilin 18. Yüzyıl Fransa’sındaki hikayesinin anlatıldığı sıradışı bir film Perfume: The Story Of a Murder

Jean-Baptiste Grenouille, Paris’in pis kokularda dolu pazarında ölüme terkedilen ancak hayata tutunan küçük bir bebektir. Ancak Jean-Baptiste bu dünyada başka kimsede olmayan bir yetenekle doğar; Her türlü kokuyu farketmek.

Kokular onun zor dünyasında hayata tutunmak için sığınabileceği tek limandır. Bu tutkusu bir gün başına iş açacak, daha önce duymadığı güzellikte bir kokunun peşinden sürüklenmesine neden olacak ve hiç istemediği halde bir kadını öldürmek zorunda bırakacaktır.



“Müzik gibi parfüm de 4 ana notadan yani esanstan oluşur. Bunlar harmoni oluşturacak şekilde dikkatle seçilmelidir. Her parfümde 3 akort vardır: Baş, kalp ve ana. Toplamda 12 nota. Baş akort, ilk izlenimi içerir, etkisi birkaç dakika sürer. Kalp akort parfümün temasıdır, birkaç saat sürer. Son olarak Ana akort parfümün gidişatıdır, birkaç gün sürer. Mısırlılar, orijinal bir parfümün ekstra bir nota ekleyerek yapılabileceğine inandılar. Diğerlerini saf dışı bırakacak son bir esans!

Efsaneye göre, firavunun mezarı açıldığında aradan geçen binlerce yıla rağmen ortaya öyle güzel ve güçlü bir koku yayıldı ki, dünyadaki her bir insan bir saniyeliğine kendisini cennette hissetti.

12 esans keşfedilebildi. Ama 13. esans yani en önemlisi asla bulunamadı”

Sonrasında ise ününü eskilerde bırakmış parfüm uzmanı olan Giuseppe Baldini ile tanışacaktır. Baldini’den bir parfüm yaratmak için uygulanması gereken teknikleri öğrenen Grenouille, dönüşü olmayan bir yola girmiştir artık. Dünyanın en iyi parfümünü yaratmak için acımasız, duygusuz ve sessiz olmak zorundadır. Paris, bu çabaları için yetersiz bir yerdir, onu zaferine ulaştıracak yer ise Grasse’dir. Sonrasında Grasse’de lavanta ve gül kokuları arasında ölü kadınlar bulunmaya başlanır. Şehir korku içerisindedir. Grenouille ise parfümünü kusursuz bir hale getirmek için çalışmaktadır.




İnsanların ruhu, kokularıdır”

Jean-Baptiste Grenouille karakteriye Ben Whishaw, oldukça başarılı. Ve elbette Dustin Hoffman. Hoffman, Giuseppe Baldini rolüyle ne kadar büyük bir karakter oyuncusu olduğunu gösteriyor. Hem Paris şehri hem de Grasse şehri fevkalade yansıtılmış. Özellikle Paris’in nezih kokuları ile pislik kokan sokakları arasındaki uçurumun yansıtılması, mimarisi ve gündelik yaşamının anlatılması oldukça başarılı. Böylelikle dönemin Fransa’sının sosyo-kültürel ve ekonomik durumunun da ayırdına varabiliyor seyirci. Sanat yönetiminin hakkını vermek gerekiyor. Sonu başından belli (!) bir hikayeyi anlatmak oldukça zor olsa da hem Tom Tkywer’in yeteneği, hem hikayenin tuhaflığı ve elbette korkunçluğu filmi önemli kılıyor. Başarılı parçalara kurgu ve oyunculuk da eklenince ortaya gayet iyi bir film çıkıyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder