#8 Barry Lyndon - 1975




Yönetmen : Stanley Kubrick
Ryan O'Neal, Marissa Berenson, Patrick Magee
Macera, Tarih, Dram



“Barry geleceğini elde edebilecek kadar zeki doğan, ama bunu koruyamayacak kadar yeteneksiz biriydi"

Redmond Barry, gençlik ateşi içinde aradığı aşkına karşılık bulamayınca, bulunduğu ortama daha fazla dayanamaz, köyünü ve büyük ailesini terk etmeye karar karar verir.  Bu esnada İngiltere ile Fransa arasında da Yedinci Yıl Savaşları kanlı bir şekilde devam etmektedir.

“Rahat bir koltukta şanlı savaş düşleri kurmak iyidir. Ama savaşa şahit olmak başka bir şeydir.”

Redmond Barry, bu yolculuğu esasında türlü maceralar yaşayacak, bir çok şeye şahit olacak, bir çok kişiyi tanıyacak, acılar çekecek, fırsatlar bulacak, bulduğu fırsatları değerlendiremeyecek, yeni fırsatlar bulacak, bulduğu fırsatları değerlendirecektir. Yolun sonunda Redmond Bary adlı bir köylü gençten, Barry Lyndon adlı bir asilzadeye dönüşecektir. Ama mutsuzluğu baki kalacaktır, hayal kırıklığı da.



Barry Lyndon’da karakterlerin hiç birisi tam olarak iyi değildir ve tam olarak kötü de değillerdir. İnsanların hepsi çıkarları için yaşar, çıkarları için savaşır ve çıkarları için ölür.

"Onlar, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, zengin ya da fakir mücadele ettiler. Artık hepsi eşitler"
Barry Lyndon’da edebiyat, resim, tiyatro ve müzik kusursuz bir ustanın elinden harmanlanmış ve bir araya getirilmiştir. Barry Lyndon her haliyle bir başyapıttır. Filmde kullanılan müzikler, müziklerin görüntü ve hikaye ile muhteşem uyumu filmden alınan hazzın doruk noktalarındır. Her karesi bir sanat eseridir. Kubrick’in yaratıcılığı, mükemmeliyetçiliği, detaycılığı ve elbette muhteşem bencilliği, filmin her karesine işlenmiştir.

Kapalı ortamlarda tamamen doğal ışık kullanan, aydınlatmayı dönemde yapıldığı gibi mumla sağlayan ve sırf bunun için oldukça özel bir lens kullanan Kubrick sinema dünyasını kendine bir kez daha hayran bırakmıştır. Ve neden hiç kimse ile kıyaslanamayacağını bir kez daha göstermiştir.




Bir Stanley Kubrick filminde oyunculuğun da kötü olması mümkün değildir. Zira Kubrick’in oyuncu performanslarına düşkünlüğü ve en iyisini bulana kadar tekrar ettirme kararlılığı her filme yansır. Elbette Barry Lyndon’ın oyuncu kadrosunda bir Peter Sellers yoktur ama Ryan O’Neal hem Redmond Barry hem de Barry Lyndon rolünün üstesinden gelmiştir.

Gelelim filmdeki müziklere. Georg Friedrich Handel’den Mozart’a, Vivaldi’den Schubert’e kadar müzik dâhilerinin müthiş eserleri filmde kullanılmış. Hepsi birbirinden muhteşem ama benim de favorim Handel’in Sarabande’si…

William Makepeace Thackeray’ın aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanan filmde Stanley Kubrick bir de anlatıcı kullanır. Michael Hordern’in sesi ve filmin edebi dili birleşir.



Yıldızları bir türlü barışmayan ve aralarında karşılıklı bir nefretin süregeldiği pek de sır olmayan Akademi ile Stanley Kubrick’in karşılaşmasına neden olan Barry Lyndon tam yedi dalda Oscar’a aday gösterilir. En iyi film ve en iyi yönetmen gibi ödülleri alamayan Barry Lyndon ve Stanley Kubrick, En iyi film müziği dahil olmak üzere 4 dalda ödüllendirilir. Esasen alınan ya da alınmayan bu ödüllerin ne Stanley Kubrick  ne de sinema seyircisi  nazarında bir değeri yoktur. Çünkü Stanley Kubrick filmlerinin dünyada bir eşi ve benzeri yoktur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder