Yönetmen : Doug Liman
Matt Damon, Franka Potente, Chris Cooper, Cliwe Owen
Aksiyon, Gerilim
2002 yılında Ankara’da okurken, ev arkadaşım olan
Kurtuluş’a ( Kurti) sebebini şimdi tam hatırlayamadığım bir nedenden dolayı
borçlu kalmıştım. Kurti, bu borcun iyi bir film seyrederse silineceğini
söyleyince soluğu Kızılay’da almıştık. Daha önce üzerineokuduğum ve hatırı
sayılır derecede beğenilen “Geçmişi Olmayan Adam” filmine Ankapol’den iki
kişilik bileti aldım ve salona geçtik. Salon pek büyük değildi ama salonda
bizden başka sadece iki kişi daha vardı. Kurti’nin o andaki imalı bakışlarını
hala unutamam. “Sen bana güven” dedim ama benim de içime kurt düşmedi değil.
Açılış sahnesiyle beraber, filme kitlendik ve çok
fazla sahnede göz göze gelerek, gözlerimizle birbirimize tebriklerimizi
ilettik.
The Bourne Identy’de yönetmenlik koltuğunda Doug Liman
otururken seriyi kusursuz olarak tamamlayacak olan Matt Damon, kimliğini
kaybeden ve arayışı başlatan Jason Bourne rolünde.
- Onlara olanları anlat- Olanları bilmiyorum. O adamın kim olduğunu ya da o resmin nasıl çekildiğini bilmiyorum. Kim olduğumu bilmiyorum
Hikaye, denizin ortasında ölümüne ramak kala
balıkçılar tarafından bulunan ve kurtarılan genç bir adamın kendisini arayışını
konu alarak başlıyor ve Napoli’den, Paris’e kadar sürekli sorular sorarak
ilerliyor. Sorular cevaplara ulaştığında, yeni sorular ortaya çıkıyor ve biz
Jason Bourne’nin kim olduğunu, neden denizin ortasında ölüme terkedildiğini
daha iyi anlamaya başlıyoruz. Tüm bunların yanında Jason Bourne’nin
yeteneklerine ve zekasına da hayran olmaya başlıyoruz. Söz konusu Jason Bourne
ise bir tükenmez kalem bile onun elinde ölümcül bir silaha dönüşüyor mesela. Bu
hayranlık, serinin son filmi devam edene kadar da devam ediyor.
“Sen A.B.D’nin malısın. 30 milyon dolar değerinde hatalı bir silahsın.Sen Tam bir Allah’ın belasısın”
Heyecanın dozu hemen artan ve film bitene kadar da
soluksuz devam eden film, izleyicilere çok şey vaat ediyor.
Aksiyonun zirve yaptığı Bourne Identy aynı zamanda
oldukça politik bir film. Amerika Birleşik Devletleri Gizli Servisi’nin gizli
operasyonlarını, gizli operasyonlarının hazırlık aşamalarını ve aktörlerini
deşifre niteliği de taşıyor. Sanıyorum ki, filmi izleyen hiç kimse “Amerika’da
bu işler böyle yürümüyordur” demiyordur. Bourne Identy’de ortaya çıkan bu
deşifre, Bourne Supremacy ve Bourne Ultimatum’da da devam ediyor.
Serinin tümünde göreceğimiz aksiyon, takip ve akıl
oyunlarının yanına şiddet çok iyi serpiştirilmiş. Bourne’nun yol arkadaşı Marie
rolünde Franka Potente var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder