Yönetmen : Krzysztof Kieslowski
Zbigniew Zamachowski, Julie Delpy, Janusz Gajos
Dram
Kieslowski’nin Renk üçlemesinin ikinci filmi “Blanc”
/Beyaz.
Filmimiz Fransa’da bir mahkeme salonunda başlar. Bir kuaförlük
yarışmasında tanıştığı Dominiquq ile evlenen ve Fransa’ya gelen Karol’ün yaşadığı
iktidarsızlık problemi, çifti boşanmak için mahkemeye getirmiştir. Karol dilini
bilmediği bir ülkede, karısını sevdiğini anlatmaya çalışmış ama çabaları boşa
gitmiştir. Üstelik pasaportu kaybolmuştur ve parasız bir şekilde kalmıştır. Tek isteği
Polonya’ya geri dönmektir. İmdadına Nkolaj yetişir. Ancak Nikolaj’ın da
Karol’dan çok tuhaf bir isteği vardır. Bir şekilde Polonya’ya dönen Karol,
kaybettiği her şeyi bir Polonyalı olarak kazanmaya başlar. Ancak Karol’un daha
büyük planları vardır.
Seni seviyorum desem anlamayacaksın, senden nefret ediyorum desem de anlamayacaksın. Seni istiyorum, sana ihtiyacım var desem de anlamayacaksın. Anlıyor musun?
Fransa’da hırpalanan, umursanmayan adeta yok sayılan
Karol’ün kendine gelebilmesi ve “eşit” bir şekilde intikam alabilmesinin tek
yolu sabırlı ve cesur olmasından geçecektir. Karol, Polonya’da da şiddetle
karşılaşacaktır ama karşı koymaya ve kendi iktidarını güçlendirmeye
başlayacaktır.
Beyaz, oldukça kişisel bir öykü ancak dünyanın en geçerli
duygularından birisi olan “intikam” üzerine bir film aynı zamanda. Eşitlik ile
intikam aynı şeyler midir? Karol, Fransa’da başına ne geliyorsa, aynısını
Dominigue’e Polonya’da yaşatma konusunda oldukça arzulu. Ve evet Karol için
Fransa’da şartlar ne ise Dominique için de Polonya’da şartlar aynı. Filmin
sonunda bu eşitlik ortaya çıkıyor.
Zbigniew Zamachowski, Karol rolünü başarıyla
oynarken serinin ikinci filminde Fransız güzeli olarak Julie Deply karşımıza
çıkıyor. Dominique’den nefret etmemek biraz zor. Filme adını veren renkleri, filmlerindeki
görüntülerde de ana renk olarak belirleyen Kieslowski, beyazın da hakkını
veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder