#823 The Killing of a Sacred Deer - 2017




Yönetmen : Yorgos Lanthimos
Collin Farrell, Nicole Kidman, Barry Keoghan
Gerilim, Dram, Korku

Colin Farrell ve Nicole Kidman ikilisini görüp, fragmanını izleyince, izlemeye karar verdiğim ve beni Yorgos Lanthimos evreniyle tanıştıran buz gibi soğuk, sersemletici, dağıtıcı ve felç edici bir film. Film akmaya, hikaye ilerlemeye başlayınca çok farklı bir yönetmenin elinden çıktığını anlıyoruz bir filmin. Ben bir ara neredeyse Stanley Kubrick kadar detaycı ve en az onun kadar filme özgün bir atmosfer yaratmak için uğraşan bir yönetmenin eser olduğunu düşünmüştüm. Yanılmamışım. Müzik kullanımı da fevkaladeydi.

Lanthimos bir Yunan tejaedyasından ilham alıyor. Agamemnon, Artemis’e adanmış bir geyiği öldürür. Artemis çok öfkelenir. Artemis’in öfkesinden kurtulmak isteyen Agamemnon’un yapacağı tek bir şey vardır; kızı Iphigeneia’yı kurban etmek.

Cerrah Stephen Murphy, göz doktoru karısı Anna Murphy, yeniyetme çağlarındaki kızları Kim Murhp ve erkek çocukları Bop Murphy ile şahane bir hayat yaşamaktadırlar. Devasa ve incelikle döşenmiş evleri, son model arabaları ve birbirlerine olan sadakatleri göz kamaştırıcıdır.   




Stephen yıllar önce hayatını kaybeden hastasının oğlu Martin ile de ilişki içerisindedir. Ona destek olmak için uğraşmaktadır. Martin'in de bu ilgiye ve desteğe çok ihtiyacı var gibidir. Gün gelir Stephen, Martin ile ailesini de tanıştırır. 

Bir sabah Bob yatağından kalkamaz, ayaklarını hissetmiyordur ve yemek yiyemiyordur. Murphy ailesi için korkunç sonun başlangıcıdır. 



Son derece sıradan ve hayatın içinden geçen bir hikaye, çocukların aniden hastalanması ile yeni bir döneme girer. Metafizik unsurlar hikayeyi sersemletmeye, seyirciyi afallatmaya başlar. Lanthimos usta kurguculuğu ile bunu başarırken, Martin rolündeki Barry Keoghan'ın da hakkını vermek gerekmekte. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder